ad bir çiçektir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ad bir çiçektir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
11 Haziran 2020
Ad Bir Çiçektir, Şerif Erginbay
Ad Bir Çiçektir, dağıtımcılarda, kitabevlerinde, alışveriş sitelerinde.
Lokman Kurucu ve Nuray Tunç'a çok teşekkürler. Klaros emekçilerine ve yazarlarına selamlarımla.
BİR ÇİÇEK
Yol da yorulur
bunca gidip gelmelerden
kurulur bir dağın yamacına
toplar patikalarını
okur acı türküsünü
boydan boya bir ırmak kurur.
Derken
hiç beklemezken
incecik dalda bir asi çiçek
yel de savrulur.
Yel yola
yol ırmağa
ırmak dağa
kavuşur eşitlenerek
bir çiçeğin kokusuyla.
ŞERİF ERGİNBAY
“Şiirimizin epeydir unuttuğu bir yerden bakıyor Erginbay’ın şiiri: Yirminci yüzyılın sonunda, Türkiye’de, kentin, küreselleşmeye endeksli yaşamın insanı unufak öğüttüğü, çaresiz gelen düşünsel, duygusal yoksulluğa dayanamayıp ağır yok oluşa boyun eğdirdiği; ya da minyatür, yapay ve sanal özgürlük hayalleriyle oyaladığı bir ortamda şiirinden başka kurtaracak bir şeyi kalmayan şairin çekildiği Dar Köprü’den. Sevgiyle, coşkuyla selamlıyorum bu şiiri!” Mehmet H. Doğan
İletişim; klarosyayinlari@gmail.com 0552 522 9215
Satın alma linki:
https://www.shopier.com/ShowProductNew/products.php?id=2798320&sid=aHdlYTJ4a0lRZHRVYjR1NzBfMTVfIF8g
...
3 Kasım 2018
Bağcının Makası
BAĞCININ MAKASI
Bilenler bilir
bağcının makası Kasım’da işlemeye başlar
kestiği her boğum Eylül’e gebedir.
Bilenler bilir
ay yenilerken kendini
bağcının makası kapalı durur.
Her kırt sesi asmanın yazgısıdır, geleceğidir
üzümün bereketidir, el kol yorulur.
Bağcının makası, şairin kalemidir
ressamın fırçası, heykeltraşın keskisi
alakarga için dal neyse odur.
Her kırt sesi bağcının bastırıp uzaklaştırdığı
bozgunun uğursuz sesini alttan alta duyurur
ve kovalanır bu huzursuzluk altında tezcanlı güneşin.
Bilenler bilir, koruk sabır ile yoğrulur ve esrir.
Bağcının makası her kış bir ‘gelecek yaz’ doğurur.
ŞERİF ERGİNBAY
5 Ocak 2018
Selin Diliyle
Bazen yağmur; dağların derdini yüklenip yamaçlardan aşağılara
koşar adımlarla sıvazlayıp patikaların hazallarını, önüne katıp
ormanın bağışladıklarını ve tarlaların yumuşak toprağını, kumlarını
çakıllarını; bir türkü söyler: bozbulanık, selin diliyle.
Şerif Erginbay
*Şiir; dip dalgasıdır hayatın. (ş.e.)
3 Ekim 2017
Bağ Burcu
BAĞ BURCU
Eylül
Asma yorgun, salkım sancılı
Bağ bozumunda dile gelir üzüm
Sunaklarda ezilenlerin kanı
Testi yarım, küp kırık
Eylül, iki gözüm
Sırla bir daha
Yitik aynanı.
Asma yorgun, salkım sancılı
Bağ bozumunda dile gelir üzüm
Sunaklarda ezilenlerin kanı
Testi yarım, küp kırık
Eylül, iki gözüm
Sırla bir daha
Yitik aynanı.
ŞERİF ERGİNBAY
5 Ocak 2017
Zeytintaş
ZEYTİNTAŞ
Zeytintaş: buraların afili bir dağıdır
Duvar gibi kösülü durur
Köyün ayakuçlarından Devrent Boğazı’na
Günbatımına.
Zeytintaş: delice zeytinlerin ocağıdır
Fidanlığıdır beş köyün
Taşınır bahçelerine bağına.
Zeytintaş: Parmaksız’ın Hasan’ın
Kaçak tütünlüğünü saklar ve
Geyik avlağıdır, yetişir
Konu komşunun dar zamanlarına.
Zeytintaş: penceremdeki resim
Kim bilir kaç kartalın yuvasıdır
Dört mevsim, uzun uzun baktığım
Her taşının ardına bir sır sakladığım.
Zeytintaş: efkar dağım benim
Yüz yüze göz ağrım..!
ŞERİF ERGİNBAY
#Zeytintas #Devrent #Murtici #Taslica Köyü, #Akseki #Antalya #Gayal #Garayit Kara Hayıt, #Guzelsu #Toroslar #TorosDaglari #dag #turkishpoet #serif #seriferginbay #erginbay
http://erginbay-siirleri.blogspot.com.tr
2 Ekim 2016
TOZAN
TOZAN
Ozan; yorulur bir yangını uzun uzun yaşamaktan
düşbozumu düşer payına, gelir yaslanır şafağına
gecenin belleğini siler mum, şiirse hep savrulan.
Ömür: kayanın oyuklarında birikmiş bir avuç kum
Nisan yağmurlarıyla yıkanan, güz yelleriyle tozan.
ŞERİF ERGİNBAY
27 Nisan 2016
Ardıçlı Kayaların Sustuğu
Ardıçlı Kayaların Sustuğu
Uzun uzun
ardıç kokulu yeliyle
Gayal* anlatıyor dostluğu:
Kardeşliği anlatıyor, yeniden her adımda,
terleyen ensede, paylaşılan tuzda, ekmekte.
ardıç kokulu yeliyle
Gayal* anlatıyor dostluğu:
Kardeşliği anlatıyor, yeniden her adımda,
terleyen ensede, paylaşılan tuzda, ekmekte.
Şimdi benim, kör gözlerim, dinmeyen yorgunluğum
benim eksik sözlerim, ardıçlı kayaların bin yıldır sustuğu.
benim eksik sözlerim, ardıçlı kayaların bin yıldır sustuğu.
Şerif Erginbay
*Gayal: Kaya ağılı.
Murtiçi-Güzelsu yolu üzerinde, Taşlıca kavşağından geçince.
15 Nisan 2016
Ölgün
ÖLGÜN
Kışlanın kapısında bir kırmızı bulut
Akşam çeker perdesini, ay kayıp
Yolları hain dağlar, namlular soğuk
Unut masmavi gökleri ey kalbim
Unut denizleri, elindeki gülü unut
Gitsem mi geceyi sabaha bağlayıp
Çiçeği olmaya kayıp bir dağın
Belki yeniden doğmaya
Bambaşka bir çağın bahar aylarında.
ŞERİF ERGİNBAY
3 Ekim 2015
1 Ekim 2015
Tamga
Tamga
Acı yel tatlı yel
kar boran fırtına
kısrak göğü inletir
ömrü yazar yazıya
şimşek bölen ayakla.
Uçulur gökçe göğe
adı özü son soluğun
dağa taşa uçan kuşa
kalır, solur bir tamga.
Şerif Erginbay
Şerif Erginbay
2 Eylül 2015
Kirli Çağ
Kirli Çağ
Gör artık gör, bu kaçıncı dilek tuttuğum
var mıdır böyle bir çağ, gülleri zehirli?
Kan kokuyor duvarlar, lambalar kör
döne döne, yerin burası mıydı ey dünya?
Nehirleri kokmuş sular, yollar uçurum
gökte ay büsbütün, düşler paramparça.
Gör artık gör, her sevdiğinin elleri kirli
var mıdır böyle bir çağ, gülleri zehirli?
Şerif Erginbay
31 Ağustos 2015
Gökçe
Gökçe
Gökçe bir kuş var
duyduğum kanat sesi
yıldızlar gibi uzak
soluğum kadar yakın
hem yalnız hem ürkekçe.
Gökçe bir kuş var
duyduğum kanat sesi
hem yıldızlar kadar uzak
hem soluğum gibi yakın
kalbimin üstünde gölgesi: gökçe.
Şerif Erginbay
27 Ağustos 2015
O Senin Yüzündeki Bin Yayla
O Senin Yüzündeki Bin Yayla
Kapanır bir bir sayfalar
Sellerin diliyle çevirdiği.
Çamur yollar
Yıkık köprüler
-incitir sır dolu belleği-
Ve terk edilir ardı ardına
Güz düşleri, yaz gölgeleri.
Çağırır artık durmadan beni
O senin yüzündeki bin yayla.
Şerif Erginbay
24 Ağustos 2015
Belki Söyleni
Belki Söyleni
Elleri
binlerce
yaprak
toprak
kokusu elleri.
Düşleri
kanat
kanat
açılır
döner gökleri.
Dünleri
yangın
yangın
sarar
kalbin alevleri.
Ömrün
söylenmiş
bütün şiirleri
kurar
yarının saatlerini.
Kurar
mı gerçekten?
Belki.
Şerif Erginbay
23 Ağustos 2015
Bir Çiçek
Bir Çiçek
Yol da yorulur
bunca gidip gelmelerden
kurulur bir dağın yamacına
toplar patikalarını
okur acı türküsünü
boydan boya bir ırmak kurur.
Derken
hiç beklemezken
incecik dalda bir asi çiçek
yel de savrulur.
Yel yola
yol ırmağa
ırmak dağa
kavuşur eşitlenerek
bir çiçeğin kokusuyla.
Şerif Erginbay
22 Ağustos 2015
Yerini Bulur
Yerini Bulur
Yıkılır duvar
bozulur bağ
yaz kış
kar boran fırtına
yuvarlanır taş
yerini bulur
kapanır ayaklarına.
Şerif Erginbay
Sular Kararmadan
Sular Kararmadan
Kıyıların ateşi söndü, dönüyor üstünde gece kuşları
Bu soysuz fırtına bırakmaz sana sığınacak bir liman
Bağışla bana son ışıklarını ömrün, o kederli bakışları
Sular kararmadan dön, kıyıların ateşi söndü çoktan
Deniz karıyor sularına şimdi unuttuğun bütün ırmakları.
Şerif Erginbay
Durbi Bağı’nda Gece Gece
Durbi Bağı’nda Gece Gece
Güz masalları bittiğinde, yol gelir beklerdi ayak uçlarında, arsız
Baştan çıkan yalnız evler, açık bırakılan pencereler güneşlere
Her ev bir bağı özler, bir de dut ağacı, ağustos böcekleriyle
Durbi Bağı’nda gece gece, ne yıldız, ne ay ışığı ve de şarapsız.
Şerif Erginbay
15 Ağustos 2015
Gecenin Hayvanı
Gecenin Hayvanı
İncinmiş bileklerinle düşersin ormanın derinine
ıslanır buğusuyla yılan, ay yoklar her taşın ardını
kutsan ey gövde; arzu: yaban çiçeğin, açar gözlerine
gecenin hayvanı, iç benimle yıldızlı bağların şarabını.
Say ki şafağım
yitik yıldız
sende.
Gecede yiten, düş örter giderken
acı çekmelidir hayvan boşluk yerine.
Şerif Erginbay
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)