Eğer aforizma biçiminde dillendirirsek çok farklı açılardan
bakabiliriz sanata. Bu tarz bilginin sağladığı genel bakış ayrıntılarda
yitip gitmekten korur bizi çoğu zaman. Bütün kötülüklerin anası; insanın
üretimine ve üretiminin sonucuna, giderek doğaya, kendi cinsine yabancılaşması,
yabancılaştırılmasıdır. Endüstriyel sistemler sonunda ‘insanın organik
olmayan organı: doğa’ ile bağlarını dumura uğrattılar,
kopardılar. Sömürünün, eşitsizliğin, savaşların, baskıların, ekolojik
sorunların gün geçtikçe katlanarak büyümesi şu lanetli öngörüyü akla getiriyor:
‘İnsanlık toplu olarak soysuzlaşabilir.’ Ne yazık ki, yazılı tarih böyle bir
evrime yönelmeyeceğimize ilişkin fazla bir kanıt sunmuyor bize. İnsan türü
için böylesine korkunç bir yıkımın ancak sanat önüne geçebilir. Sanat, insan
tinini yeni bir olgunluk sınavına hazırlayabilir. Sanat ve entelektüel
çaba günlük yaşantıda insan davranışına yön verici içselleştirilmiş bir güce
ulaşabilirse, tarihin ve coğrafyanın örsünde insan tinine yeni bir biçim
vermeyi başarabilirse, belki o zaman gezegenimizde yaşanılası bir hayat
filizlenebilir.
ŞERİF ERGİNBAY
Dar Köprü, Giriş Yazısı, 2000
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder